Çevirmenler, Çevirmenlerimiz ve Dost Körpe

Son iki yazım Dune serisi ve Otomatik Portakal üzerineydi. İlk bakışta çok ünlü ve klasikleşmiş eserler olmaları harici benzerlikler bulamadığımız bu iki kitapla ilgili araştırmamı yaparken beklemediğim bir ortak nokta fark ettim. İki eser de aynı çevirmenin elinden çıkmış: Dost Körpe

Dost Körpe

Üst üste yayınını girdiğim oldukça başarılı eserlerin çevirmenini bu rastlantıdan sonra merak ettim ve gidip diğer çevirdiği eserlere de baktım. Sayısız yazardan onlarca kitap çevirmiş. Son dönemde sanıyorum ki İthaki bünyesinde çalışıyor ama çeşitli yayınevlerinde de çevirmenlik yapmış. Lakin bildiğim ve okuduğum, başarılı da gördüğüm eserleri çevirmesine rağmen blog için kitaplar üzerine araştırma yapana kadar eserlerin aynı çevirmen tarafından çevrildiğini fark etmemem canımı sıktı. Genel anlamda kitapların editörlerine, çevirmenlerine, kaçıncı baskı olduğuna, vb. detaylara dikkat etmeye çalışırım. Buna rağmen gözden kaçırdım. Okuyucularınsa çoğunun kitapla ilgili bilgileri bulunduğu ilk sayfanın yokluğunu hissedeceğini bile zannetmiyorum.

Bana bu durum çok yanlış geliyor. Dolayısıyla bu konu üzerine konuşmadan geçemeyeceğim. Ülkemizde kitabın ortaya çıkmasında büyük emeği olan yazar harici iş gruplarına sanki yoklarmış gibi davranılıyor. Oysaki bir kitabın ortaya çıkmasında, başarıya ulaşmasında tek faktör yazarmış gibi davranılamaz. Kitabın ilgi çekici görünmesi için kapak hazırlayan grafik tasarımcılar/illüstratörler, kitap bir cevherse onu kusurlarından arındırıp işleyen ve insanlara sunulur hale getiren editörler olmasa kitabın ham hali edebileceği değeri etmez. Umut vadeden bir fiyasko yahut okurken zihnimizin bulandığı bir eser olarak kalır. Belki satın bile almayız. Bu yüzden kitabı ortaya çıkan emeklerin tümü olarak görmek en doğrusu.

Kaldı ki Türkiye'de popüler olan kitapların çoğu yabancı eserler. Bu da yukarıda bahsettiğimiz kitabı kitap yapan kadroya ayrıca çevirmenleri de ekliyor. Üstelik içlerinde en çok görev yükü düşen ve kitabın kalitesini etkileyenin çevirmen olduğu su götürmez bir gerçek. Düzgün çevrilmemiş, cümleleri yapay, kelimeleri absürt kitaplar okuyucuyu yorar ve kitabı anlaşılmaz kılar. Ayrıca çeviriyle uğraşırken kitabın özünü ve havasını da korumak zorunda, yazarın ortaya çıkardığı eseri ikinci kez yazmak gibi bir iş. Kitabı çevirmekle kalmayıp ülkenin kültürüne ve diline uygun bir hale getirmek için kitaba zarar vermeyecek değişiklikler yapmaları, gerekli yerlerde çevirmen notları... Hem çeviri bir kitap okurken çevirmen hatalarından kaynaklanan durumlardan dolayı aslında başarılı bir kitabı beğenmediğimiz, başarısız bulduğumuz da çok kez oluyor. Sorun kitapta olmadığı halde yazarı ve eseri mesul tutuyoruz. Bu yüzden çevirmenler hakikaten işlerini pür dikkat ve hatasız yapmak zorunda olan bir meslek grubu. Kitabın ikinci yazarı demek gerçekten pek hatalı bir tabir olmaz.

Ayrıca gözlemlerime dayanarak fark ettiğim bir şeyi de paylaşmak istiyorum. Sosyal medya platformlarından anladığım kadarıyla yabancılarda -Amerika özelinde olmak üzere özellikle İngilizce konuşulan ülkelerde- bizde olduğu gibi bir çeviri kitap popülaritesi yok. Çoğunluk sadece İngilizce yazılmış kitaplar okuyor, kütüphanelerinde çeviri kitap yok denecek kadar az. Bu bana oldukça şaşırtıcı gelmişti, ne de olsa 100 Temel Eser'dir, Hasan Ali Yücel Klasikleri Dizisi'dir, kesinlikle okunması gereken kitaplar listelerimizde hep Türk yazarlarla birlikte Dünya Edebiyatı'ndan eserler de var. Yabancılarda hiç çeviri eser olmadığını iddia etmiyorum elbette lakin bizlere kıyasla yok denecek kadar az. Hele klasikleşmemiş eserlerden çevrilen, çevrilse de okunanlar o kadar az ki... Okunan eserlerin çoğu -en azından takdire şayan bir kısmı- yabancı dilden çevrilen eserler olduğundan ülkemizde çevirmenliğin özellikle takdir edilmesi gerektiğini düşünüyorum. 

Konu çevirmenlere hakkını vermekse sanırım en büyük eleştirim yayınevlerine olacak. Kitabın kapağında eser adı - yazar adıyla birlikte çevirmenlerin ve kapak tasarımını yapa kişilerin de adları yazması lazım. Bu hiç yapılmayan bir uygulama değil, kapağın üzerinde ufak bir yere yazılabilir. Ön kapakta olmasa bile en azından arka kapakta yer verilmeli. Kitabın dış tarafında hiçbir bilgi verilmeyince, insanların gözden kaçırması çok daha kolaylaşıyor. Bir kitapçıda kitabı eline alıp incelerken ilk baktığın yerler olan dış tasarımda yazar gibi bu kişilerin de isminin yazmaya hakkı var.

Yayınevleri dış kapağa çevirmen adını yazsın yazmasın, bilinçli bir okuyucu olabilmek için çevirmene dikkat etmek şart. Genel anlamda kitap alacakken o yayınevinden değil şu yayınevinden al sohbetlerinin sebebi de çevirmen farklılığı oluyor. İyi bir çevirmenin iyi bir yazar gibi sıkı takipçisi olunabilir yahut kötü bir çevirmenden uzak durulabilir. Konumuzun başladığı noktaya dönmemiz gerekirse iyi bir çevirmen olduğunu kanıtlamış Dost Körpe'ye dönüyorum.

İthaki, Doğan Kitap, İş Bankası, Kabalcı, Pegasus, Sel, Alfa, Metis ve Yapı Kredi gibi bir sürü yayınevinden Frank Herbert, Edgar Allan Poe, H.P. Lovecraft, Jose Saramago, Stephen King, Anthony Burgess, J.K. Rowling, Margaret Atwood, Tess Gerritsen, John Steinbeck, Ray Bradbury ve Virginia Woolf gibi yazarların eserlerine çeviriler yapmış birisi. Kendisi de bir yazar olsa ve basılı kitapları bulunsa da eserleri pek bilinmemekle beraber nispeten düşük puanlı. Daha çok çevirileriyle ve çevirmen kimliğiyle tanınıyor. Boğaziçi Üniversitesinde İş İdaresi bölümünü okuduktan sonra İstanbul Üniversitesinde İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyan Dost Körpe'nin ayrıca 1991'de kazandığı bir Yunus Nadi Yayınlanmamış Öykü Kitabı Ödülü var.

Çevirdiği Eserlerin en bilinenleri

Ray Bradbury - Fahrenheit 451 (İthaki Yayınları)
Frank Herbert - Dune Serisi (Kabalcı Yayınevi ve İthaki Yayınları)
Anthony Burgess - Otomatik Portakal (İş Bankası)

Edgar Allan Poe - Bütün Hikayeleri (İthaki Yayınevi)
Jane Austen - Aş ve Gurur ve Zombiler (Domingo Yayınevi)
J.K. Rowling - Boş Koltuk (Doğan Kitabevi)
Helen Fielding - Bridget Jones Serisi (Pegasus Yayınevi)
Virginia Woolf - Kendine Ait Bir Oda (Kırmızı Kedi Yayınları)
H.P. Lovecraft - Cthulhu'nun Çağrısı (İthaki Yayınevi)
H.G. Wells - Görünmez Adam (Kırmızı Kedi Yayınları)
John Steinbeck - Tatlı Perşembe (Sel Yayıncılık)
Jose Saramago - Yitik Adanın Öyküsü (Kırmızı Kedi Yayınları)
H.P. Lovecraft - Innsmouth'un Üzerindeki Gölge (İthaki Yayınları)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Edebiyatımızdaki İlk Batılı Öykü Küçük Şeyler

Doğmamış Çocuğa Mektup Kitap İncelemesi

Sil Baştan Film Yorumu

Kan Donduran Bir Katil: Koku Kitap İncelemesi

Tehlikeli Oyun Film Yorumu