Tatlı Bela (orijinal adıyla Erin Brockovich), yönetmenliğini Steven Soderbergh'in üstlendiği 2000 yapımı dram/biyografi filmidir. Başrollerini Julia Roberts'la Albert Finney'in paylaştığı film 14 Nisan 2000'de Türkiye'de vizyona girdi. 2 saat 10 dakikalık yapıt Julia Roberts'a En İyi Kadın Oyuncu Oscar'ını kazandırdı, sinema camiasında bir sürü ödül aldı.
Film, Erin Brockovich (Julia Robert) adlı, üç çocuk annesi bekar bir kadının hikayesi. Erin, umutsuzca başvurduğu bir iş mülakatından sonra kötü bir trafik kazası geçirir. Kazayla ilgili dava açar fakat kazanamaz. Davasına bakan avukatın bürosunda dosyalama işine girer, daha çok kendisini zorla işe aldırır. Bir avukatlık bürosuna uygun olmayan izlenimi ve zoraki işe alımından dolayı iş yerine pek uyum sağlayamaz, eğitimsiz olmasına rağmen bu işte çalışmasından dolayı üzerindeki yük ve beklenti daha fazladır.
Asıl hikaye Erin'in ilgisini çeken bir emlak davasının dosyasını bulmasıyla başlar. Dosya sadece bir emlak alışverişinden öte gibidir. Davacı olan kişilerle görüşmek üzere evlerine gider. Pasifik Gaz ve Elektrik Şirketi'nin (Pacific Gas & Electric Company) evlerini almak istediğini öğrenir. Bu durumu şüpheli bulur ve peşini bırakmaz. Bir avukat olmamanın ve kendi başını çaresine bakabilen bir kadın olmanın getirileriyle normalde bu kadar çabuk erişim sağlayamayacağı bazı belgelere ulaşır. Bu belgelerde PG&E'nin depolarında bulunan krom 6 isimli bir maddenin varlığından bahsediliyordur. Belgeyle ilgili araştırmalara devam eder, krom 6 denen madde hakkında daha çok bilgi almak için yetkin kişilerle görüşür.
Film biyografik olduğu ve tamamen gerçek olaylara dayandığı için burada krom 6 isimli madde hakkında detaylı bilgi vermenin daha uygun düştüğünü düşünüyorum. Krom metali doğada yaygın olarak krom 3 izotopuyla bulunur. İzotop oluşu, aynı elementin farklı kütlelerde de bulunabildiğini belirtir. Diğer elementlerde olana benzer şekilde, element ağırlığı arttıkça element daha zararlı bir hâle gelir. Krom 6 da kanserojen olarak sınıflandırılmış, çeşitli birçok hastalığa daha sebep olabilecek bir elementtir. Ayrıca genotoksiktir yani DNA'nın yapısını değiştirerek kalıcı zarar verir. Oluşturacağı komplikasyonlar nesillerde aktarılır. Erin'in bulduğu belgeler PG&E'nin kromun bu zehirli olan izotopunun bölgenin yer altı sularına karıştığı ve çevreyi zehirlediğiyle ilgili kanıtlar sunmaktadır. Toplayabildiği tüm belgeleri alıp işvereni Ed Masry'nin (Albert Finney) karşısına çıkar lakin araştırmasını yaparken ortadan kaybolduğu bir hafta ve kalifiye eleman olmayışı sebebiyle patronu onu dinlemeden direkt işine son verir.
Yine iş arayan ve kendi başına kalmış bekar anne rolüne geri döner. Bu sefer bu durumu uzun sürmez çünkü kendisini kovmuş olan patronu kapısına gelir. Krom 6 elementi ile ilgili danıştığı öğretim görevlisinin avukatlık bürosunu arayıp krom 6'nın, PG&E şirketinin deposunun bulunduğu bölgedeki insanlarda bulunan hastalıklara da sebep olabileceğiyle ilgili son bulguları söylemesi üzerine Ed Masry sonunda Erin'i dinlemeye karar vermiştir. Erin, bilgileri işini daha iyi koşullarda geri alma şartı üzerine patronuna anlatır. Krom 6'nın diğer sebep olduğu hastalıkların da varlığını öğrenmeleriyle asıl zorlu kısım başlar.
İlk olarak Hinkley'de yani PG&E deposunun bulunduğu bölgede emlak davası daha önce konuşmuş olduğu Donna Jensen'ın yanına gider. Donna'ya sahip olduğu rahatsızlıkların krom 6'dan kaynaklanabildiğini, onun durumunda muhtemel sebebin de bu olduğunu söyler. Donna buna inanmak istemiyordur, kim yıllardır kullandığı suyun kendisinde genetik hasarlarla birlikte bir sürü daha hastalığa sebep olduğunu kabullenmek ister ki? Üstelik PG&E daha öncesinde kasaba halkına bu maddenin hiçbir zararı olmadığını, tersine sağlıkları için gerekli olduğunu söylemiştir. Donna, gittikleri doktorun kendilerine sahip olduğu hastalıklar arasında hiçbir ilişki olmadığını söyleyerek Erin'in bir hata yapmış olması gerektiğini söyler. Ama ilk buluşmalarında Erin'e doktor masraflarının hepsini PG&E'nin ödediğini söylemiştir. Erin'in bunu Donna'ya hatırlatması üzerine Donna kaçınmaya çalıştığı gerçeği artık kabul eder. Erin'in kendisine krom 6'nın sebep olabileceği hastalıklardan kimilerinden muzdarip, eskiden komşuları olan bir aileyle görüşür ve Erin bu aileyle de görüşür. Bundan sonrası tamamen krom 6'dan etkilenen kişileri tespit etmek için tek tek ailelerle görüşmeyi kapsar.
Belirli bir sayıda kişiye ulaşırlar. Bu kişilerle konuştukları genel şey krom 6'dan zarar görenler olarak PG&E'yi dava edebilecekleridir. Erin bu konuda ne kadar hevesli olsa da maalesef hukuksal süreçler bu şekilde yürümüyordur, henüz haklılıklarını kanıtlayabilmeleri ya da tazminat davası açabilmeleri, işe yarar herhangi bir hukuksal sürece girmeleri için yeterli belge yoktur. Öncelikle PG&E çok büyük bir şirkettir, Masry'nin bürosu ise daha yerel bir avukatlık bürosudur ve doğal olarak yıllarca emek verdiği bu avukatlık bürosunu büyük ihtimalle arzulanan sonucun alınamayacağı bir davada elinden yitirmeye niyeti yoktur. Davanın karşılayamayacakları kadar masraflı olması neredeyse kesindir, temyizlerle ve diğer sebeplerle yıllarca sürebilir ve kuvvetle muhtemel ki PG&E bu krom 6 vakasının şirket dahilinde kasıtlı yapılan bir kirletme değil de sadece Hinkley'deki şubesindekilerin ana merkezden bağımsız yaptığı bir eylem olduğunu söyleyerek şirketi temize çıkaracak, Masry ve davacılar dişe dokunur hiçbir kazanç elde edemeyecek, kısacası emekleri boşa çıkacaktır.

Masry, ekonomik olarak bu davaya kalkışabilmelerini sağlayacak bir ortak arayışına girer. Bu sırada Erin tüm günlerini Hinkley'de yaşamış olan kişilerle konuşarak çeşitli kasabalarda ve Masry Avukatlık Bürosu'nda topladığı verileri işleyerek, sonraki adımlarını hesaplayarak, iletişime geçebileceği başka kişileri arayarak ve gözden kaçırdığı bir şey olup olmadığını tekrar tekrar kontrol ederek geçirmekte, dolayısıyla çocuklarından ve evinden uzak kalmaktadır. Çocuklarına, büroda çalışmaya başladığı zaman yan eve taşınan, sonradansa sevgilisi olan George bakmaktadır. Çocukları olduğundan beri sürekli onlarla olan, annelik görevini önemseyen Erin için çocuklar emin ellerde olsa da bu durum oldukça zordur.

Aradan aylar geçer. Artık 400 kadar kişi toplanmıştır. Herkes davanı açılmasını bekliyordur. Artık işin asıl zorlu ve uğraştırıcı kısımları bitmiş, sadece hukuki meseleler kalmıştır. Bu noktada Ed Masry ünlü bir avukatlık bürosuyla konuşmaya başlamıştır. Erin tüm her şey hallolduktan sonra hazıra konduklarından dolayı ortak olmayı kabul etmek istemez. Ama Ed, Vititoe Avukatlık Bürosu ile ortak olmayı kabul eder çünkü girdikleri her davayı kazanmış, ekonomik olarak ihtiyaçları olan her desteği verebilecek bir ortaktır. Erinin bir avukat olmayışı, hukuk bilmeyişi, tüm davayı sırtlanan kişi olmasına rağmen yeni ortaklarıyla ilk toplantılarında hor görülmesine sebep olur. Davaya bu kadar emek vermiş birisi olarak altta kalmaz, hukuk okumadığı, avukat olmadığı halde dava hakkında en yetkin kişi olduğunu yeni ortaklarına kanıtlar. Yine de davacılarla bundan sonraki görüşmeleri ortakları, kendileri yapmak istediklerini söylerler. Onaylamasa da kabul etmek durumunda kalır. Ama davacılar için bu dava Erin demektir. Kendileriyle başından beri konuşan, onları dinleyen ve tanıyan, anlayan kişi Erin'dir. Vititoe'nin gönderdiği kişi kimseyle doğru düzgün konuşamadan geri döner. Davacılar da Ed'in bürosunu Erin'in gelmemesi sebebiyle ararlar.

Diğer bir sıkıntıysa halka vaat edilen davanın gerçekleşmeyecek olmasıdır. Jürisiz, kapalı bir duruşma olacak bu duruşmada hakim kararı kesin olacak ve itiraz etme ya da temyize başvurma imkanları olmayacaktır. Halen daha Hinkley'deki çevreyi zehirleme olayının şirket bilgisi dahilinde yapıldığını kanıtlayan belgeler yoktur bu yüzden hakimin vereceği kararı kestirmek zordur, oynanması riskli bir kumardır. Jürisiz mahkeme ve Erin'den ziyade bir takım süslü avukatların olaya dahil olması üzerine davacılar geri adım atmaya başlar. Yüzüp yüzüp kuyruğuna geldiklerini belirterek Ed onları bir süre daha tutar. Tam da bu sırada PG&E'nin Hinkley şubesinde çalışmış olan bir adam Erin'le iletişime geçer. Kendisine yakması söylenen belgeleri yakmamış ve saklamıştır. Bu belgelerle çevrenin kirletilmesinin şirket bilgisi dahilinde olduğu kanıtlanabiliyordur.
 |
Erin Brockovich ve Ed Masry |
PG&E Davası'nda Amerika Birleşik Devletlerinin en yüksek tutarlı tazminatıydı. 333 milyon dolar ödendi. Masry & Vititoe 133.6 milyon dolar alırken Erin Brockovich 2 milyon dolar aldı. 1993 yılında başlayan bu süreç 1996 yılında tamamandı. Diğerleri için öncü olan ilk 40 kişi 120 milyon dolar aldı. Ed Masry 5 Aralık 2005'te öldü, gerçek Erin Brockovic ise şu anda on milyon dolarlık bir avukat katibi, tüketici avukatı ve çevre aktivisti. Şüphesiz ki Erin'i bugünkü ününe ve başarısına kavuşturan şey Hinkley kasabasında yaşayanlara bir dava gözüyle değil de insan gözüyle sıcak yaklaşımı, onlar için kendi ailesinden ve vaktinden verdiği ödünlerdir.
 |
Erin Brockovich |
 |
Erin Brockovich ve eşi Eric Ellis |
Erin Brockovic, filmde onuncu dakikalara doğru kendisini canlandıran oyuncunun adında (Julia) bir yaka kartıyla garson olarak karşımıza çıktı.
 |
Garson Julia rolünde Erin Brockovich |
Yorumlar
Yorum Gönder